Toroslardan gidiyor Avrupa’da 1 numara: Hasadı 3 yılda bir yapılıyor her derde deva

Antalya’nın Akseki ilçesinde dağlık alandan toplanan ve Avrupa’ya ihraç edilen defne yaprakları, kırsal mahallelerde yaşayanlara geçim kaynağı oluyor.

Torosların eteğinde Manavgat Nehri’nin kenarında 250 rakımda bulunan kırsal alandaki Sinanhoca Mahallesi’nin sakinleri, yüksek verim elde etmek için 3 yılda bir ocak-şubat aylarında defne yaprağı hasadı yapıyor.

Bölgede yetişen defne yapraklarının, yanından geçen nehrin neminden kaynaklı yağlı ve kaliteli olduğu değerlendiriliyor.

Akseki Orman İşletme Müdürlüğünden alınan izinle toplanan defne yaprakları, mahallede yaşayan yaklaşık 80 aileye gelir kapısı oluyor.

Kırsal mahalle sakinleri, dik yamaçlardaki ağaçlardan topladıkları defne yapraklarını traktör römorklarına yükleyip meydana taşıyor.

İlaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik gibi birçok sektörde kullanılan defne yaprağının kilosunu bölge halkından 20 liraya alan firmalar, bunları fabrikalarda işlemek üzere İzmir’e götürüyor.

İşlenen defne yaprakları, Almanya ve Polonya başta olmak üzere İtalya, Fransa, İspanya ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor.

“İHRACATÇILAR VASITASIYLA ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLIYORUZ”

Sinanhoca Mahallesi Muhtarı Erol Büyükarslan, defne yapraklarının köylüler için iyi gelir kaynağı olduğunu söyledi.

Çevre köylerden defne yaprağı toplamak için işçi getirdiklerini belirten Büyükarslan, ihracatçılar vasıtasıyla ülke ekonomisine katkı sağladıklarını aktardı.

Defne Tüccarı Mehmet Sarı da bu yıl Sinanhoca Mahallesi’nden 300 ton defne yaprağını almayı planladıklarını dile getirerek, “Sinanhoca bölgesinin defne yaprağı Türkiye’deki en iyi defne yaprakları arasında yer alır. İhracatçı firmalar, defne yapraklarını ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine gönderir.” ifadelerini kullandı.

“3 YILDA BİR VERİM ALIYORUZ”

Defne toplayıcısı Selahaddin Dede (45), kışın bölgede yaşayanların genellikle geçim kaynağının defne yaprağı olduğuna değinerek, “3 yılda bir verim alıyoruz, kestiğimiz defneleri kucağa sığacak şekilde balya yapıp tüccarlara satıyoruz.” dedi.

Kırsal mahallede yaşayan 62 yaşındaki Ahmet Dede de defne yaprağını yıllardır topladığını, kendi arazilerine de defne ağacı diktiğini vurgulayarak, halkın bu şekilde geçimini sağladığını ve ekonomiye katkıda bulunduklarını anlattı.

Komşu mahalleden gelen yevmiyeci defne toplayıcısı Şenay Zorlu (60) da “Defne yaprağı, atalarımızdan kalan şifa kaynağı. Bunun yağı diz ve bel ağrılarına, her türlü şeye deva. Her işin zorluğu olduğu gibi tabii ki bunun da zorluğu var; dağdan kesiyorsun, indiriyorsun, bağlıyorsun, traktöre yüklüyorsun, kolay iş değil. Çalışmadan ekmek yok, çalışana ekmek var.” diye konuştu.

Related Posts

Dolar/TL güne nasıl başladı?

Döviz kurlarındaki hareketlilik yatırımcılar ve alım-satım yapacaklar tarafından merak ediliyor. Özellikle, 2 Nisan’da açıklanan tarifelerin ardından ABD ile Çin arasındaki ticari gerilimde tarafların anlaşmaya varmasının yaratacağı etki merak konusu …

Erişilebilir çözümlerle engeller kaldırılıyor

Türk Telekom, “Türkiye’ye Değer” hedefiyle teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürerek kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yürütmeye devam ettiğini duyurdu.

Öyle bir zaman olur ki…

“Hayali cihan değer” dedikleri olay gerçekleşmek üzere mi?.. Hele de bizim kuşak için hayata geçmesi ne kadar zordu… 41 yıl olmuş… 1984 Eruh olaylarında PKK ilk kez bayrak çekmişti… Türkiye Cumhuriyeti devleti terörle bu boyutta ilk defa tanışmıştı… Silahlı Kuvvetler ’in 41 yıl içinde tüm yapısı değişti… Hem yatırımları hem AR-GE düzeni hem de stratejileri “Bir musibet bin nasihatten evladır” misali, kökten yenilendi… İHA ve SİHA ’lar bölgenin ve dünyada mücadele eden pek çok ulusun kaderine başka

Sıfır faize 45 bin liraya kadar nakit avans şansı

MobilDeniz, yeni müşterilerine %0 faizli kredi fırsatları sunuyor. 28 Şubat 2025 ile 31 Mayıs 2025 tarihleri arasında, MobilDeniz’i indirip banka müşterisi olan yeni kullanıcılar, 6 ay boyunca %0 faizli ihtiyaç kredisi ve taksitli nakit avans …

Duvar saati durunca

Hacı Dayı ile Hacı Teyzenin evlerindeki duvar saati günün birinde tık demiş, durmuş. Birkaç gün sonra oğulları eve geldiğinde saatin çalışmadığını fark etmiş. “Buna bir kalem pil alıp taksaydınız ya” deyince, iki tonton “Aah, ah” ile başlayan bir cümleyi ayna anda söylemişler. Biri “Yavrum, pil aldık ama…” demiş, sözü diğeri tamamlamış: “…takmasını bir türlü denk getiremiyoruz ki.” Oğul, pili yerine oturtamadıklarını zannetmiş. “Zor değil ki basit bir şey.” “Evladım, görüyorsun saat dördü altı geçe

15’e mal ediyor, 5 liraya satıyorlar: Faize yatırsak para kazanırız

Çiftçi tarlasında zararına üretim yaparken, pazarda soğanın kilosu 10-15 TL’ye satılıyor. Maliyetini dahi karşılayamayan üretici ürününü satamazken, ithalatla piyasaya giren soğanlar yerli üreticiyi daha da zora sokuyor. Üretici, ‘Devlet önce yerli …