Yalnızca afet sonrası çözüm olarak görülen konteynerler seçenek haline geldi: Yurttaş çare arıyor

Artan Konut Fiyatlarıyla Alternatif Çözümler: Konteyner ve Prefabrik Evler

Ev sahibi olma hayali kuran ancak artan konut fiyatlarıyla karşı karşıya kalan ve deprem riskine karşı güvende hissetmeyenler, alternatif konut çözümlerine yöneliyor. Son dönemde özellikle konteyner ve prefabrik evlere ilgi artıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri’ne göre, kendi evlerinde yaşayanların oranı yüzde 56.1’e geriledi. Bu düşüşte, konut fiyatlarındaki artış etkili olmakta. TÜİK Konut Fiyat Endeksi’ne göre, Türkiye genelinde konut fiyatları 2021 yılından bu yana reel olarak yüzde 300’ün üzerinde arttı. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde bu artış daha belirgin. Yüksek inşaat maliyetleri, arsa fiyatlarındaki yükseliş ve işçilik ücretlerindeki artış, alternatif konut çözümlerine olan talebi artırdı.

Deprem güvenliği, düşük maliyet ve hızlı üretim avantajları nedeniyle son yıllarda konteyner evlere ilgi arttı. İstanbul gibi büyük şehirlerde ortalama 3-5 milyon liralık dairelerin yanında, hazır arsası olan bireyler konteyner evlere yarı fiyatına sahip olabiliyor.

Tarım Alanlarına Yoğun İlgi

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılında tarım arazilerinin amacı dışında kullanım oranı bir önceki yıla göre yüzde 5 arttı. Kaçak yapılaşmaların büyük bir kısmı konteyner ve prefabrik evlerden oluşuyor.

Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, pandemi, deprem ve ekonomik kriz gibi faktörlerin güvenli konut ihtiyacını artırdığını belirtti. Şimşek, “Yüksek maliyetli şehir içi evler yerine, doğayla iç içe olmak isteyenler prefabrike evlere yöneliyor” dedi. Ancak Şimşek, bu tür yapıların geçici konut sınıfında olduğunu vurguladı.

Şimşek, pandemi sonrasında bir milyondan fazla arazi satışı olduğunu ancak bu satışların çoğunun tarım arazilerinde gerçekleştiğini paylaştı. Şimşek, “Bu nedenle birçok konteyner ev, kaçak olarak tarım alanlarına yerleştiriliyor. Planlı imar alanlarında ise daha kalıcı modüler evlerin inşa edildiğini görüyoruz, ancak bu oran henüz düşük” dedi.

250 Bin TL’den Başlayan Fiyatlar

Emlak uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, 23 Nisan’da Marmara’da meydana gelen deprem sonrasında “mobil ev” konseptine olan ilginin arttığını belirtti. Yasal düzenlemelerin etkisiyle prefabrik evlere olan talebin bir miktar azaldığını belirten Özelmacıklı, “Konteyner evler genellikle köy yakınlarındaki imarlı arazilere kuruluyor. Ancak tarım arazilerinin korunmasına yönelik sıkı denetimler bulunmakta. Bu sebeple ev kurulmadan önce mutlaka yasal kontrollerin yapılması gerekmekte” dedi.

Özelmacıklı, prefabrik ev fiyatlarının en uygununun 40 metrekarelik bir yapının 250 bin TL civarında başladığını ve maliyetin büyüklüğe ve kaliteye göre arttığını belirtti.

Related Posts

Balık tezgahlarında istavrit ve mezgit bolluğu! Kilosu 150 ile 250 lira arasında satılıyor

Trabzon’da balıkçı tezgahlarında mezgit ve istavrit, kilogramı 150 ila 250 liradan satışa sunuluyor.

Borsa haftaya yükselişle başladı: 28 Nisan 2025 Pazartesi Borsa İstanbul’da son durum

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftaya yüzde 0,26 yükselişle 9.457,25 puandan başladı.

Ticaret gerilimi enerji akışını kesintiye uğrattı: Çin, ABD’den LNG ithalatını durdurdu

Nakliye verilerine göre, 6 Şubat’taki son sevkiyattan bu yana Çin, ABD kaynaklı sıvılaştırılmış doğal gaz alımını tamamen askıya aldı. Uzmanlar, artan taşıma maliyetlerinin alıcıları alternatif pazar ve tedarikçilere yönlendirdiğine dikkat çekiyor.

Çinli markadan ABD’ye büyük zam hamlesi

Çinli hızlı moda devi Shein, ABD’de küçük paketlere yönelik gümrük vergisi artışları öncesinde fiyatlarını sert şekilde yükseltti. Bazı ürünlerdeki zam oranı yüzde 377’e yükseldi.

Yılın ilk 3 ayında 3,1 milyon doları aşan hamsi ihracatı

Türkiye’den yılın ilk çeyreğinde yapılan hamsi ihracatı 3 milyon 143 bin 252 dolara ulaştı.

Demir ağlarda yerlilik arttı, yurt dışına bağımlılık azaldı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yeni teknolojilerin ülkeye kazandırılması, yurt dışına bağımlılığın azaltılması, cari açığın düşürülmesi için milli-yerli üretim politikalarının ön plana çıkarıldığını belirterek, “İnşa ettiğimiz yüksek hızlı tren, hızlı tren ve konvansiyonel tren hatlarıyla yerlilik oranımız, elektrifikasyonda yüzde 10’dan yüzde 95’lere, sinyalizasyonda yüzde 17’den yüzde 35’lere, üstyapıda yüzde 11’den yüzde 95’lere, altyapıda yüzde 96’dan yüzde 100’lere yükseldi.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir