Şubat 1, 2025

İpekyolu Haber: Anlık ve Güncel Haberlerle Yanınızdayız

Ekonomi, spor, teknoloji, magazin ve daha fazlası İpekyolu’nda! Anlık ve güncel haberlerle dünyayı keşfedin.

Asgari ücret cebe girmeden 2 bin lira eridi

TÜED Mamak Şube Başkanı Murat Tokgöz, asgari ücrette yaşanan erimeye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Asgari ücretin açıklandığı 24 Aralık akşamı bir gram altının 2 bin 962 lira olduğunu ve 7,46 gram altın alınabildiğini belirten Tokgöz, asgari ücretin ...

TÜED Mamak Şube Başkanı Murat Tokgöz, asgari ücrette yaşanan erimeye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Asgari ücretin açıklandığı 24 Aralık akşamı bir gram altının 2 bin 962 lira olduğunu ve 7,46 gram altın alınabildiğini belirten Tokgöz, asgari ücretin ceplere girdiği 31 Ocak tarihinde ise gram altın kurunun 3 bin 221 liraya yükseldiğini ve alınabilen gram altın miktarının 6,86’ya düştüğüne dikkat çekerek asgari ücretin alım gücünün gram altın karşısında yaklaşık 2 bin lira eridiğini belirtti.

Asgari ücretin daha açıklanırken beklentileri karşılamadığını ifade eden Tokgöz, “Açıklanan asgari ücret daha çalışanların cebine girmeden gram altın karşısında 0,60 gramlık bir kayba uğramıştır. Yani aldıkları helal kazançla kıt kanaat yaşam mücadelesi veren kesimin cebinden gram altın karşısında bin 932 lirası buharlaşmıştır” dedi.

“ASGARİ ÜCRETİN ERİMESİ ÜRKÜTÜCÜDÜR, KORKUNÇTUR, KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR”

Asgari ücretin erimesinin ürkütücü, korkunç ve kabul edilebilir olmadığını belirten TÜED Başkanı Tokgöz, şunları kaydetti:

“Asgari ücretin daha bir ay geçmişken gram altın karşısında 2 bin liralık erimesi neredeyse asgari ücretin yüzde 9’na tekabül etmektedir. Buradaki erime kabul edilebilir değildir. Çünkü; Asgari ücretli çalışan birisinin neredeyse 3 Günlük yevmiyesine tekabül etmektedir. Asgari ücretin Gram altın karşısında bir ayda Yüzde 9 erimesi sürdürülebilir hiç değildir. Çünkü; yeni asgari ücretin belirlenmesine daha 11 Ay vardır.

“ASGARİ ÜCRETE, EMEKLİ AYLIKLARINA ACİLEN İYİLEŞTİRME YAPILMALIDIR”

Emekliler başta olmak üzere işçiler, memurlar, dul ve yetimler, hülasa toplumun büyük çoğunluğu ilkel kabileler gibi yeme, içme ve barınma telaşı içerisindedir. Buradan Hükümet yetkililerine sesleniyoruz. İdama mahkum insanların bile son arzuları yerine getirilmesi evrensel bir kuraldır. Bu nedenle entübe edilmiş bir şekilde yaşam mücadelesi veren dar ve sabit gelirli kesimin hayata tutunmak için son çırpınışları dikkate alınmalı, gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır.”